AİLE VE DİN DUYGUSU

26.04.2023
149
AİLE VE DİN DUYGUSU

AİLE VE DİN DUYGUSU

Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklarda Dini Gelişim Süreci

Okulöncesi Dönemde Birey, Aile ve Din Duygusu

    Okul öncesi dönem çocukların kişilik gelişimi büyük ölçüde oluştuğu eğitim adına kritik bir dönemdir.

  Çocuklar genellikle iki yaşından itibaren konuşmaya başlarlar. Korku, sevgi, merak, heyecanla bilinçsiz bir biçimde konuşmaya çalışırlar. Bu konuşma girişimleri sosyal çevresi ve ailesiyle birlikte gelişmeye başlar. 3-4 yaşındaki çocuklar ise alaya alma, taklit etme model alma eğilimleri vardır. Bu dönem ailenin birey eğitimine oldukça önem vermesi gerekmektedir. Bu dönemde bireyler gördüklerini, duyduklarını öğrendiklerini davranışa dönüştürmek isterler. Dört yaşındaki çocuklar gördüğü, öğrendiği ve duyduğu olgu ve olayları zihinsel hayallerle karıştırabilme eğiliminde olabilirler. Bireylerin bu dönemde bütün duygu eğilimleri faaliyet halindedir. Bilinçsiz olarak gördükleri ve duydukları dini olay ve olgulara ilgi gösterebilmektedirler. Bu dönemde bireyler dini uyanma, din duygusunun harekete geçmesi bireyin içinde yaşadığı aile ortamında kendisini göstermektedir.

Batı eğitim dünyasında W. James, Erasmus, Spencer, Scheler, Herbart, Föbel; İslam dünyasında İbn Sahnun, Farabi, İbn Sina, İmam Şafii, Gazali ve Mevlana gibi bilim adamları din duygusunu çocuklarda erken dönemde başladığını ileri sürerken, H. Lisager ve J.J. Rousseu gibi düşünürler dini duygunun geç başladığını öne sürmüşlerdir.[11] Erken çocukluk eğitimi çocukları ilköğretime hazırlayan, evdeki eğitim ve yetişme olanaklarını destekleyen, dil ve sosyal açıdan var olan eşitsizlikleri erken dönemde ortadan kaldırmayı amaçlayan programdır.

Bireyin ilk dönemleri aile ortamında geçmektedir. Bunun için aile ilk eğitim kurumu niteliği taşımaktadır. Din duygusu bireyde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu çocuğun fıtratında potansiyel olarak var olan bir durumdur. Bu duygu bireyin eğitim ve yaşantısı yoluyla açığa çıkmaktadır. Din psikologları tarafından yapılan detaylı araştırmalar sonucu bireyin ruhen dine yabancı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Pedagojik çalışmalarda çocukta muhteşem derecede bir dini duygu ve merakın olduğu ortaya çıkmıştır. Çocuk erken yaş dönemlerinde ve daha sonraki dönemlerde de dini ritüel ve pratiklere istek duyar ve bazen bunları yapmaya ve denemeye çalışır.

Okul öncesi dönem “peri masalları çağıdır.(Fairy Tale Stage), Tanrının bulutların üzerinde altın sarayda yaşayan bir kişi olarak tasvir edildiği, duygu ve hayallerin yoğun olduğu bir dönemdir. 5-6 yaş grubundaki bireyler Allah’ı fiziki ve insani özelliklerle tasavvur etmeye çalıştıkları gözlemlenmiştir. Bu da metafiziki bir düşünce biçiminin daha yerleşmediğine kanıt göstermektedir. Allah’ın iyi olduğu, evi olduğu, tatlı yüzlü olduğu, çocuklara şeker verdiği, insanlara karşı iyimser olduğu, aksakallı olduğu, gökyüzünde bulutların üstünde olduğu vb. niteleme ve somutlaştırmalarla Allah’ı tanımlamaya çalışmaktadırlar. Bunlardan hareketle bireyin Allah’a duyduğu özlem, arayış ve merak küçük yaşlarda bireyde kendini açığa çıkarmaktadır. Burada şu bilinmelidir ki erken dönemdeki çocuklarda dinin henüz şekillenmemiş prensip haline gelmemiş olduğu kanısıdır. Buna rağmen bireyde bir din duygusunun olduğu ve bunun kesin ve net olduğu dikkatlerden ve gözlerden uzak tutulmaması gereken önemli bir alandır.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Hz. Fatıma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Hz. Fatıma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabiliriz?